İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

19. Belgelik Sergisi Üzerine Konuşmalar II

Ayça ve Kader Marmara Üniversitesi Resim-İş Öğretmenliğinde 3. Sınıf Resim Öğrencileri.

A, Kişisel bir heyecan hissetmiyoruz aslında.

K, Sergiye gelen insanlar, benim işime mi yoksa, diğer öğrencilerin işine mi bakıyor diye dikkat etmiyorum açıkçası.

A, Çünkü serginin hazırlığında bizzat bulunduk. Bir başkasının yaptığı resmi de astık. Neredeyse her resme dokunduğumuz için o an baktıkları resim hakkında ne düşünüyorlar, nasıl hissediyorlar diye düşünüyoruz.

K, Serginin bütünü de komple bizim işimizmiş gibi bakıyoruz, yani buradaki bütün elemanlar bizim gibi.

A, BELGELİK Sergisi, benim için farklı farklı bireylerin oluşturduğu bir bütünü ifade ediyor.

M, Zaten, bizim sergimiz var dediğimiz zaman, bizim işlerimiz olduğu için değil, atölyenin sergisi olduğu için öyle söylüyoruz. Biz atölyeyi benimsiyoruz, işimiz olsun veya olmasın.

K, Biz, geçirdiğimiz bu bir seneyi 12 kişi birlikte yaşadık zaten. Kimin, nereden nereye geldiğini ve atölye arkadaşlarımızın bir senelik serüvenlerinde neler yaşadığını biliyoruz. Burada görünce farklı oluyor tabii ama çok da değil. Çünkü dediğim gibi biz onu yaşadık, süreçlerimizi biliyoruz.  Buraya asılma amaçları başkaları da görsün diye. Bana kalırsa geçen senekine göre farkı, eskizlerimizi yani süreçlerimizi daha fazla ortaya koymamız. Geçen sene de yumurta çalışmaları vardı ama yumurtaların yumurta olana kadarki süreci yoktu. Bu sergide bir eskiz duvarı yaptık. Yumurta nereden nereye gelmiş, nasıl çalışılmış bunları görebiliyoruz o duvarda. Bu noktada bir farklılık var, bu resim, tuvale yapılmış ama nereden nereye varılmış, nasıl bir yol izlemiş, ne yapmış. Kafanda bir soru işareti uyandırmak aslında amaç.

K, Serginin gücü bizim için önemli, benim işim olmuş olmamış değil. Mesela ilk girişte ağırlıklı olarak Serdar’ın işleri olmuş yorumlarını aldık. Bu benim için önemli değil. Niye Serdar’ın işi çok da benim az ya da onun işi önde gibi şeyler yok. Sergi bir bütün ve bu bütünü toparlayan bazı şeyler var. Bu serginin ne kadar iyi olabileceğine biz karar veriyoruz. Bunda da sen, işini koymuşsun koymamışsın çok fark etmiyor. Bütün olarak görüp değerlendirip serginin kalitesini yükseltmek amacımız.

A, Biz eğitim fakültesinde olduğumuz için insanları farklı yönlerden incelemiyoruz. İçinde bulunduğumuz atölye bize bu kapıları açıyor. Bizim ders BELGELİĞİ içerisinde yaptığımız işler, ayrılan kollar (felsefe, müzik, belgelik ağaçları gibi) bunlar sana farklı pencereler açıyor ve sen bu farklı pencerelerden insanlara bakıyorsun. Senin resmini etkileyen bu aslında. Bir sanatçı olarak değil, bir insan olarak besleniyoruz bunlardan ve bu da ister istemez diğer kimliklerimizi etkiliyor ve besliyor. Yani aslında biz kökümüzü sulayıp besliyoruz ders BELGELİĞİ’nde ve bu da dallanıp budaklanıp ortaya başka başka meyveler çıkartıyor.

K, Her sanatçının ya da bu şekilde bir düşünce içerisinde olan insanın,bunlardan beslenmesi gerekiyor aslında. Biz buraya ilk geldiğimizde bilmiyorsak bunu, ders BELGELİĞİ aracılığıyla öğreniyoruz.

A, Ben mesela,  belgelik ağaçlarıyla tanıdım ders BELGELİĞİ’ni. Yani, Kader’in peşine takılarak sağda solda tohum işi yapıyordum. Sonra, ders belgeliği notlarını okudum. Daha sonra internet sitesinden, facebook sayfalarından, ders BELGELİĞİ’ni kurcalamaya başladım. Ve sanki bir hazineyi deşiyor-muşum gibi oldu, deştikçe derinleşti ve kendi yönelimlerime göre bazı şeyleri okudum araştırdım, bu şekilde tanıdım ders BELGELİĞİ’ni.

Yazar

Oytun Önal

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ders BELGELİĞİ © 2024 Tüm hakları saklıdır.