İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

ders BELGELİĞİ Mezunu Şeyma Kaya, “İçimizdeki Zaman” Sanat Sempozyumu’nda

“İçimizdeki Zaman” Sanat Sempozyumu, Bulgaristan ve Türkiye’den sanatçıların katılımıyla zaman kavramını kültürel ve sanatsal perspektiflerden ele alan uluslararası bir platform sunuyor. ders BELGELİĞİ mezunu sanatçı Şeyma Kaya’nın da yer aldığı “İçimizdeki Zaman” Sanat Sempozyumu’nda yapılan resimler, 1 Kasım Halk Aydınlatanlar Günü’nde sergilenecek.

“İçimizdeki Zaman” Sanat Sempozyumu ile ilgili Şeyma Kaya ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Sevgili Şeyma, “İçimizdeki Zaman” Sanat Sempozyumuna katılmaya nasıl karar verdin?

Sempozyum’a katılmaya şu şekilde karar verdim: Böyle bir çalıştay düzenleneceğinin bilgisi verilince, katılmak için portfolyo sunmam gerektiğini öğrendim. Belirli bir zaman diliminde bir çalışma üretmek ve farklı kültürler ile sanat disiplinlerinin bu sürece eşlik etmesi, deneyimlemek istediğim bir şeydi. Portfolyomu sundum ve kabul edildim.

 “İçimizdeki Zaman” Sempozyumu’na katılma sürecinde bu tema seni nasıl etkiledi?

     “Zamanla insan arasındaki fark, birinin durmadan akıp gitmesi, diğerinin yerinde saymasıdır.” (Saatleri Ayarlama Enstitüsü)

İçimizdeki Zaman Sempozyumu’na katılırken bu alıntıdan etkilendiğimi söyleyebilirim. Zamanın dışsal bir olgu değil, içsel bir deneyim olduğunu fark ettim. Tanpınar’ın zamanın sürekli akıp gitmesine rağmen, insanın yerinde sayması düşüncesi, sempozyumdaki içsel zaman algısıyla örtüşerek kendimi zamanla olan ilişkim üzerine düşündürdü.

 Sempozyumda hangi çalışmanı sundun ve bu çalışmanın arkasındaki ana mesaj neydi?

Sempozyumda zaman kavramını mekanla ilişkilendirdiğim bir çalışmamı sundum. Mekandaki geometrik formların hem biçim hem de gölgelendirilmesinde yaptığım oynamalarla, zamanın belirsizliği üzerine bir illüzyon yaratmak istedim. Her geometrik formda  farklı açılardan gölgelendirme yaptım, sanki ışık farklı yönlerden geliyormuş gibi. Bu durumu, Mayaların takvim oluştururken güneşin düşürdüğü gölgelere göre zamanı hesaplamalarına benzettim. Çalışmamda, bazılarında gölge varken bazılarında yoktu; bu da zamanı kestirmeyi zorlaştıran bir belirsizlik yarattı.

 Kültürel kimlik ve sanat arasındaki ilişkiyi nasıl tanımlıyorsun?

Kültürel kimlik ve sanat arasındaki ilişki, karşılıklı bir etkileşim olarak görülebilir. Sanat, bir toplumun değerlerini ve tarihini yansıtırken, kültürel kimlik de sanatı biçimlendirir ve ona yön verir. Sanatçı, kültürel birikimini sanata aktararak kişisel ve toplumsal belleği ifade eder.

Kültürel çeşitlilik içinde sanatın ortak bir dil olduğunu düşünüyor musun ve çalışmalarının izleyicilerle nasıl bir kültürel diyalog kurmasını istiyorsun?

Evet, kültürel çeşitlilik içinde sanatın ortak bir dil aracı olduğunu düşünüyorum. Sanat, farklı kültürlerden gelen insanlara evrensel bir anlayış ve bağlantı sunar. Çalışmalarımın izleyicilerle kültürel bir diyalog kurmasını isterken, farklı kültürel arka planlardan gelen insanların ortak bir paydada buluşmalarını amaçlıyorum. Sanatım aracılığıyla, evrensel temalar ve duygular etrafında bir iletişim kurarak, kültürel sınırları aşan bir anlayış oluşturmayı hedefliyorum.

 Bu sempozyumda yer alman, sanat pratiğinde bir değişiklik yarattı mı?

Evet, bu sempozyumda yer almak sanat pratiğimde değişiklik yarattı. Farklı kültürlerle etkileşim sanatımın perspektifini genişletti ve yakından görme fırsatını sundu.

 Bulgaristan ve Türkiye’den sanatçıların bir araya geldiği sempozyumda, kültürel zaman algılarının sanatsal yaratımını etkilediğini düşünüyor musun?

Evet, farklı kültürel zaman anlayışları, sanatçıların eserlerinde farklı temalar ve yaklaşımlar geliştirmesine yol açarak, sanatsal üretim üzerinde önemli bir etki yaratıyor.

 

Yazar

Zülal Dicle Cengiz
Zülal Dicle Cengiz

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ders BELGELİĞİ © 2024 Tüm hakları saklıdır.