İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dünyaya Orman Deriz!

Maden işletmelerinin projeleriyle gündeme gelen Kazdağları Kirazlı Çanakkale’de, Tema vakfının çektiği uydu görüntüleriyle haberini aldığımız 200 bine yakın ağaç kesildi. 200 bin ağacın kesildiği bölge, bu proje için sadece bir başlangıç. Çünkü şirketin aldığı 1.900 hektarlık alan daha mevcut. Yalnızca Kirazlı bölgesiyle sınırlı olmayıp şirketlerin Kazdağları ve Biga yarımadasında, Çanakkale ve Balıkesir sınırları içerisinde 30 tanesi altın ve gümüş maden işletmesi olmak üzere toplam 43 tane metalik madencilik ruhsatı bulunuyor. Çanakkale Belediye Başkan yardımcısının açıkladığı, ÇED raporu üzerinden teknik bilgiler ise şu şekilde: Balaban tepesi orman gözetleme kulesinin olduğu yerdeki kazı projelerine göre, 72 milyon ton kazı yapılacak. Rapora göre 26 milyon ton cevher mevcut. Cevher siyanürlenecek, işleme tabi tutulacak, içinden altın ve gümüş ayrıldıktan sonra atık barajına gönderilecek. Dünyada sadece Kazdağları’nda bulunan endemik bitki türlerinin yaşam alanı üzerine kurulması planlanan maden projesi eğer hayata geçerse, çeşitli kimyasallara maruz kalacak olan bu eşsiz bölgenin akıbetinin farkında mıyız? Peki, bu kadar ağacın kesilmiş olması bizler için ne ifade etmeli?

Orman ekolojisi çok hassas, önemli bir meseledir. Eğer orman yok olursa, faunası da onunla birlikte gidebilir. Bu bilgiden yola çıkarak; Kazdağları’nda canlılar (doğal bitkiler, hayvanlar ve insan) ile cansız çevrenin (kayaçlar, yer şekilleri, iklim, toprak, sular) karşılıklı ilişkilerinin hassas olduğunu biliyoruz. Bu bölge, Türkiye’de doğallığını büyük ölçüde korumuş yegâne alanlardandır. Bunda sahanın iklim ve hidrolojik özelliklerinin rolü yadsınamaz. Saha yeterli miktarda yağış alır ve yer altı suları bakımından oldukça zengindir. Bununla birlikte, sahadaki korunan alanların da ekosistemin sürdürülebilir olmasındaki işlevi büyüktür. Kazdağları bir dağ silsilesidir. 32 tane endemik (Dünya’da sadece Kazdağları’nda olan) bitki türü olduğu literatürde geçmektedir. Kazdağı Göknarı, Civanperçemi, Yabani Sarımsak, Yüksük Otu, Kurt Kulağı, Sarıkız Çayı bu türlerden bazılarıdır…

Allium kurtzianum (Yabani Sarımsak), Kazdağları.

“Sadece bilerek dinlediğinizde duyabilirdiniz yağmurun sesini, zihnin kavrayamayacağı kadar kalabalık bir müzik, tüm ormanda çalınan, bitimsiz tek bir akor.”

 Ağaçlardan öğrenmemiz gereken çok şey var!

Her ağaç, orman için yegane ve çok kıymetlidir. Bir ağacın yardıma ihtiyacı olduğunda, daha güçlü olan ağaçtan zayıf olana doğru besin gider. Sıra güçlünün muhtaç olduğu güne de gelir. Çünkü, ağacın tek başına uzun bir yaşam sürebilmesi mümkün değil, ancak bir orman olduğunda bir arada, sağlıkla yaşayabiliyorlar. Yani ağaçlar, yaşamak için yardımlaşıyorlar! Bu çok önemli: Biri zarar görse, tüm orman etkileniyor, diyor Wohlleben. Ve, suyu yeterli bir şekilde tüketmeyi, müsrif olmamayı orman adabı içerisinde öğreniyorlar. Kuraklıktan ders çıkarıp gelecek senelerde su tüketimini ona göre ayarlamaları gerektiğini öğreniyorlar.

Ağaçların insanların üzerindeki faydaları da elbette ki çok büyük. Ağaçların arasında yürümenin,  o havayı içimize çekmenin ve yarattığı hissin bilimsel açıklamaları var. Bir kilometrekare orman yaklaşık 10 bin kilo oksijen üretiyor. Ağaçların salgıladığı fitonsidler ise bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor.

Kızılderili Şef Seattle’ın tabiatla bağımıza vurgu yapan sözlerini hatırlayalım:

“Biz dünyanın parçasıyız ve o da bizim parçamız. Güzel kokan çiçekler bizim kız kardeşlerimizdir; geyik, at, büyük kartal, bunlarsa bizim erkek kardeşlerimiz, kayalık tepeler, çayırlardaki ıslaklık, tayın vücut ısısı ve adam, hepsi aynı aileye aittir…Toprak bizim için kutsaldır. Göllerin berrak suyundaki her hayali yansıma, halkımın yaşamından anılar ve olaylar anlatır. Suyun mırıltısı babamın babasının sesidir. Nehirler erkek kardeşlerimizdir, susuzluğumuzu giderdiler, nehirler kanolarımızı taşırlar ve çocuklarımızı beslerler. Hava Kızılderili için değerlidir. Çünkü her şey aynı nefesi paylaşır. Hayvanlar, ağaç, adam, hepsi aynı nefesi paylaşır.

Hayvanlar olmadan insan nedir? Eğer bütün hayvanlar bitse, insan, ruhun büyük yalnızlığından ölürdü. Çünkü hayvanlara ne olursa, insana da aynısı olur, kısa süre içinde. Her şey birbirine bağlıdır. Ayakları altındaki toprağın büyükbabalarımızın külleri olduğunu çocuklarınıza öğretmelisiniz. Böylece toprağa saygı duyarlar. Çocuklarınıza, toprağın akrabalarımızın yaşamlarıyla dolu olduğunu söyleyin…”

Metin
Aslıhan Mumcu

 

Kaynakça
http://www.kazdaglari.com/bitkiler/kazdag/kazdag.html
https://www.academia.edu/5522396/Kazda%C4%9Flar%C4%B1_Ekosistemi_ve_Ekolojisi—Ecosystem_and_Ecology_of_Kaz_Mountains_Mt.Ida_NW_Turkey
https://tr.wikiquote.org/wiki/%C5%9Eef_Seattle
https://www.ruhundoysun.com/yazilar/agaclarin-gizli-yasami/

 

Yazar

Aslıhan Mumcu
Aslıhan Mumcu

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ders BELGELİĞİ © 2024 Tüm hakları saklıdır.