Yeni yerler görmeyi, yeni insanlar ve hatta yeni canlılar tanımayı veya keşfetmeyi her zaman sevmişimdir. Evet, insanlar ve “canlılar” diyorum, çünkü; dünya üzerinde keşfedilmeyi bekleyen birçok canlı mevcut. Bu kimi zaman, üzerine basılmasından son anda kurtulan bir böcek, kimi zaman da, hiç yokmuşçasına yanından geçip gittiğimiz bir ağaç olabilir… İşte ben de, gezmek için gittiğim Kapadokya’nın Mazı Köyü’nde, belki de normal şartlarda yanından geçip gideceğim bir ağaçla tanışma fırsatı buldum: Mazı ağacı…
Burayı gezmeden önce nasıl bir köydür diye araştırma yaparken, denk geldiğim bu ağaç, sağlamlığıyla biliniyor. Mazı ağacı öncelerde kağnı arabalarına takılan dingillerin yapımında kullanılırmış. Bu köyde sağlam bir tarih barındırmasından olsa gerek, adını mazı ağacından almış. Köyde bu ağaç mazı ağacı olarak bilinse de, ben araştırma yaparken bu ağacın mazı meşesi olduğunu öğrendim. Daha önce ne mazı ağacını ne de mazı meşesini duymuş biri olarak, yaptığım araştırmaları ve iki ağaç arasındaki farkları sizinle paylaşmak isterim. Fakat bu iki ağaç arasındaki farklılıklara geçmeden önce, mazı ağacıyla tanışma hikayeme ve bu ağaçla ilgili köydeki rivayetlere değinmek istiyorum.
Bu ağacı keşfetmemiz köye gezmek için gelmemizle başladı. Öncesinde araştırma yaparken köyde bu ağaçtan iki tane kaldığını öğrendim. Köye giriş yaptığımızda köy meydanındaki insanlara ağacı nerede bulabileceğimizi sorduk. Uzun yıllardır bu köyde yaşayan Aydın Bey, bizi ağacın olduğu tepeye kadar götürdü. Burada, ağaçla ilgili ilginç rivayetler olduğunu öğreniyoruz. Bir rivayete göre: Ağaç yılın belirli dönemleri ağlıyormuş. Aydın Bey, hiç görmediğini söylese de, köy içinde bunu görenler olmuş. Ağacın ağlaması diye adlandırdıkları olay gövdesinden damlalar halinde su çıkmasıymış aslında. Bir diğer rivayete göre ise: Ağaca zarar veren her kim olursa, onun da ailesinden birine bir zarar geldiği yönünde. Ben bunun belki de, ağacı korumak için düşünülmüş bir hikaye olabileceği kanısındayım. Gerçek ya da değil, yine de bu ağaç sırf bu tarihi köye adını verdiği için bile tanınmayı hak ediyor.
Mazı ağacı, aslında hepimizin bahçelerde ve parklarda gördüğü kozalaklı ağaç türlerindendir. İlk önce mavi yeşil renkte olup, zamanla kahverengi rengine dönüşür. Ağacın genel yapısı, çam ağacına benzer. Daha çok peyzaj için kullanılır. Kuzey Amerika’nın batısında ve Doğu Asya’da yetişen bu ağaç, ülkemizde yetişmemektedir. Dolasıyla Mazı Köyü’nde tek başına mazı ağacı olarak bilinen bu ağaç aslında mazı meşesidir.
Mazı meşesi ise ülkemizde daha çok Karadeniz ve Marmara bölgelerinde görülür. 12 metreye kadar boy, 80 santimetreye kadar çap yapabilen geniş tepeli bir ağaçtır. Haziran- temmuz aylarında Mazı Arısı’nın dişisi yumurtalarını mazı meşesinin tomurcuklarına bırakır. Bırakılan yumurtaların etrafında ince zarlı, yağlı maddeler şeker ve proteince zengin bir beslenme tabakası olan gomalaklar (gallar) oluşur. Beslenme tabakasının dışında da sert bir koruyucu tabaka bulunur. Söz konusu iki tabaka mazıyı oluşturur. Oluşan mazı 1,5 ile 2 santimetre çapında ve yuvarlaktır. Bu olay en fazla bu meşe üzerinde oluştuğundan bu türe mazı meşesi denmektedir.
Ülkemizde mazı meşesinin üzerindeki gomalaklar geçmişten günümüze birçok alanda kullanılmıştır. Meşe mazısı, boyama ve tanen için toplanır. Türkiye’de toplanmış olan meşe mazısı, öğütülerek yünle birlikte kaynatılır. Elde edilen renk, kirli sarı ile kahverengi arasında bir renktir. Bu tür boyama halk arasında “tetre” boyama olarak bilinir. Tetre renge boyanmış yün demir şapı veya demir içeren çamur ile mordanlanarak siyah renk elde edilmiştir. Türk halı ve kilimlerinde siyah boyamanın bu şekilde yapıldığı bilinmektedir.
Kaynakça
http://www.tcfdatu.org/?lang=tr&page=product-detail&id=39&fbclid=IwAR1_vUdhwkNhfFkbdLNOAUAfPt9pfM8A2N16ZSlE_hWhPGkyk7S2XpLxdrg
https://www.agac.gen.tr/mazi-agaci.html
Düzenleyen
Aslıhan Mumcu
Yazar
Son Yazıları
- Doğa27 Aralık 2018Mazı Meşesi
- Doğa14 Haziran 2018Bir Yörüğün Gözünden Zeytin Ağacına Bakış
- Doğa26 Ocak 2018Gücün ve Tanrısallığın Simgesi: Meşe Ağacı
İlk yorum yapan siz olun